Çarşamba Etkinlikleri-2: Medya'da Sansür

Bu akşam İsmail Saymaz (Radikal), Misak Tunçboyacıyan (Gezi Radyo) ve Emrah Uçar (Ötekilerin Postası) ile MEDYADA SANSÜR'ü ve ALTERNATİF MEDYACILIK'ı konuştuk. Twitter'dan attığımız tweet'leri blogumuz için de derledik:


Misak Tunçboyacıyan (Gezi Radyo): 

-Sansürcü medyanın kendisini kendi radyomuzu kurarak direkt hackleme yolunu seçtik.
-"Başımıza gelen kalmadı ama bunu duyan yok" demeyi alternatif medyalar yaratarak aştık.
-Medya emekçisine değil, onun patronuna kızıyoruz. Sansürü de otosansürü yaratan da onlar.
-Hayatın içindeyiz ve sözümüzü söylüyoruz. Hayatı paylaşarak sözümüzü daha da çogaltacagiz.



İsmail Saymaz (Radikal): 

-2. Meşrutiyet döneminde sansürün kaldırılması 2 gazetecinin sansürcüleri kovmasi sonucunda gerçekleşti.
-Cumhuriyetten sonra medya iktidarın istemediklerine her türlü kötü lafı söylemeyi marifet saydı.
-6-7 Eylül olaylarının gelişmesinde bile antikomunist yayın yapan medyanın rolü büyük.
-80'lerde gazeteciler cemiyeti başkanının Kenan Evren'in elini öpmesiyle basının iktidar ve cunta yandasligi devam etti
-AKP iktidara gelirken özgürlükçü sözler söyledi ama asıl iç düşman yaratan ve sansürcü olan mirası devraldı.
-AKP polis zoruyla demokrasi getirmeye çalıştı.
-AKP döneminde, ihale veren şirketlere gazeteler durduruldu.
-Gezi Parkı süreci ile toplumla konuşsa alacağını haber yapamayacağı için dağla taşla konuşan muhabir profili oluşmuştur.
-Ahmet Şık ve Nedim Şener gözaltına alındığında ilk sınav verilmişti. Bu zorbalık, dün sessiz kalanları buldu bugün.


Emrah Uçar (Ötekilerin Postası): 


Uçar, ötekilerin postasının nereden ve nasıl doğduğunu anlattı.
-28 gün boyunca iki kişi, gelen haberlerle açlık grevini gündemde tutmaya çalıştık.
-Dijital aktivizm ve sivil itaatsizlik eylemleri yaptık.
-Şahin Öner'in panzerle öldürüldüğünü duyurabilik, onu ambulansa taşıyan da,yanında olan da, herkes muhabirimiz.
-Facebook sansür nedenini söylemiyor. Ama biliyoruz çünkü öncesinde Kürt hareketi ve LGBTlerle ilgili paylasimlarımız sansürlendi.
-Artık anladık ki medya düzelmiyor. Öyleyse iş hepimize düşüyor. Yurttaş gazeteciliği ajansı kurmak istiyoruz.


Forumda tüm katılımcılarca konuşulan bir mesele de boykot meselesi idi. Dile getirilen görüşler: 
-Yandaş medyayı boykot etmeliyiz. Tehdit etmek önemli.
-Boykot edersek ne yazdıklarından haberimiz olmaz.
-Boykot bir işe yaramıyor, çünkü medya kuruluşlarının çoğu gazete ve televizyonlarından kar elde etmiyorlar. Kar elde ettikleri başka şirketleri var zaten.
-Sözümüz elbette basın emekçilerine değil, gazete sahiplerine ve onların kalemşörlerine..

Ve bu akşamın en güzel haberi Kazova işçilerinden geldi: Yarından itibaren üretime başlıyoruz. 80'lerden sonra Türkiye işçi sınıfı bir ilki gerçeklestiriyor. Selam olsun..

Yarın (Perşembe) forumun genişletilmesi konulu toplantı 19.30'da Emekliler Çay Bahçesi'nde yapılacak. 20.00'de parkta buluşup Kazova işçilerini ziyarete gideceğiz. Ardından parkımıza dönüp forumumuza başlayacağız. 

*Diğer forumlara Kazova işçileri için hep birlikte bir yürüyüş yapalım önerimizi götüreceğiz.